16 Temmuz 2010 Cuma

Bu yazıda Emre Aydın'a ne övgüler düzdüm biliyonuz mu?

- Muavinin; önde giden nakliyat şirketi kamyonundaki amcaya ( amca bir perdenin arkasına girip çıkıyordu sürekli ve meraklı bir şekilde yolu izliyordu.) ‘ceee’ yapması.. Akıllara zarar.
- Otobüste, yanımda oturan kadın bana gece kulübü Keops’un yerini sordu ( Tuna Uca: Gecelerin Adamı, Otobiyografi, Kitap, 315 sayfa, Gereksiz Kitapçılık, 15 lira). Yol üstünde olduğu için yerini bildiğim Keops’a geldiğimizde de kadın bana dönerek ‘Aa, Yıldız Tilbe çıkıyormuş.’ dedi. Ben orda felç geçiriyordum vallahi, ablacım ne Yıldız Tilbesi ya? Ciddi ciddi benden yorum bekledi, bir şey diyemedim.
- Peki ya şoförün ‘ Amına koduklarımın, ağzımı bozuyorlar.’ demesi, bir nefes süresi kadar durakladıktan sonra ‘ Amına koyyim.’ diye iç geçirmesi. Of, of!
- Sivasspor- Trabzonspor maçı sonrası taraftarların sevincini izlemeyeniniz kalmamıştır herhalde. İzlemeyenler yuğtupta arasınlar bulsunlar, ben konuyu anlatayım( Yuğtup’a giremem diyenler Erdoğan’ı arayın, Tuna’nın selamı var deyin; o, dns ayarlarını verecektir. Ehehe)
- 2-0 kazanan Sivasspor taraftarları, Lig Tv ile röportaj yapmakta olan Bülent Uygun’a koşarlar ve ‘ Amuğaaa kodukkkkkk Bülent Beaaşşkeeannnnn.’ diye bağırırlar. Hatta ve hatta, videonun 15. saniyesinde ‘bir abimizin Bülent’e oral seks girişimi’ni görüyoruz.
- İşte benim önerim de bununla ilgili. Bildiğiniz üzere; biz,Türkiye’de yaşayan Anadolu halkı, halkları; çok sıcakkanlı insanlarız. Ani tepki vermemizle, aşırı sevinç ya da hüzünlerimizle biliniriz. İşte ben burada bir akım başlatmak istiyorum sevgili okur( Hayır, bu yazarların birden fazla olan okuruna, tek bir kişiymiş gibi seslenmesi değil. Çünkü benim sadece bir okurum var, ya da iki, senin için son dört olur bak.). Bundan sonra sabahları okula gittiğimde arkadaşlarımı ‘ Amuğa koduk Bülent başkan.’ diye selamlayacağım, bence bu hayatımızı çok güzelleştirecek, samimiyet ve empati yeteneğimiz artacak toplumca.
- Peki ya sen, küçük martı? Sen de bana katılmıyor musun? Sen ki denizlerin üstünde uçan, vapurlardaki taze sevgililerin ‘ Ay ne şirin!’ diye baktığı hayvansın. Sen de istemez misin sana simit atanlar bir de seni ‘ Amuğa koduk martı başkan!’ diye selamlasınlar, sonra da sarılıp sevgi dolu gözlerle istikbale baksınlar.
- Martılar ve ‘Amuğa koduk Bülent başkan.’ diyen Sivas taraftarını komiklik olsun diye ( ki olmadı.) yan yana kullandım ya, bence tüm sevgi insanlarının laneti üzerimde olacak!
- Tarık Buğra’nın yazdığı Küçük Ağa’ya durmadan Küçük Buğra demek.. ( Edebiyatçının kulağına gitmesin, yakarım!)
- Yukarda istikbale bakmakla ilgili bir şey yazmışım. Bunun da küçük bir hikayesi var.
- Anlatayım.
- Lan enter’a basınca sürekli bir başka maddeye geçiyormuş, çok eğlenceli.
- Tramvayla Kabataş’a gelirken, tam karşımda el ele tutuşmuş bir çift gördüm, bir şey demiyorum tabi seviyorlar birbirlerini gayet güzel bir durum, lakin; ikisi de el ele tutuşup, sevgi dolu gözlerle istikbale bakıyorlardı, fakat baktıkları yer ne bir deniz manzarası, ne bir gün batımıydı. Bildiğin Kabataş trafiğiydi lan! Ben bu kadar da olmamalı bence diye düşünürken, erkek uyuyakalmıştı bile. Hala aklıma geldikçe gülerim: Sevgilisinin elini tutup sevgi pıtırcığı kıvamında trafiğe bakan bir kız ve yanında istikbale bakmaktan korkan( işsizlik oranları korkutuyor: Yazarınız Tuna, siyasete de giriş yaptı.) ve uyuyakalan bir genç. ‘Siz çok yaşayın e mi?’ dedim adeta bir yaşlı teyze gibi ve tramvaydan indim.
- ‘Yaaa, yokuş yukarı nasıl çıkmaz ama?’( Omuzları sallandırarak söyleyin, yüzü hafif buruşturun elinizde bir cep telefonu olsun ve bu muhabbetin içinde bir erkeğe abi diye hitap edin. Farkı hissedeceksiniz.)
- Böyle bi cümle duyunca, ‘ Motor soğumuş, ondan çıkmıyor yokuş yukarı.’ Diye bi espri yapmaktan başka bir çare bulamadım, kötü oldu ama allahaşkınıza onun dediği daha kötü değil mi lan?
- Bilmeyenler için: yokuş yukarı lisemin yayın organı oleyo.
- Yurtdışına giden bir arkadaşınız var diyelim, ve size mesaj atıyor internetten ya da cep telefonundan: Şöyle de bi sallama metin uyduralım.
- Ya, geldik işte bugün. Hava çok güzel, hocalar gayet eğlenceli adamlara benziyorlar, aile de bize iyi davranıyor zaten, eğlenceli olacak gibi, ama kızlar taş burada ya. Sizi özledim. Özletmeden gelicem kendimi, şu sınavda hangi konu çıkacak?
- Ve ergen gencimizin bu yazıya tepkisi: Aa, ne güzel ya. İnşallah, iyi olur onun için. Hem az süre, ne kadar çok şey öğrenirse onun için o kadar iyi. Ben de bi ara gitsem iyi olur. Ne?!?!?! Kızlar taş mı? Sizi çok özledim( Oğlum kızlar taşmış lan.) Özletmeden gelicem kendimi( Taş mı, lan gitmek farz oldu var ya.) Şu sınavda hangi konular çıkacak( Manitaya manita demem biliyo musun oraya gidersem.) Ve bu salağımızın gece bir buçukta uyumaya çalışırken nasıl bir hal aldığını, sadece siz okurlarım için araştırdım ve buldum: ‘ Ana, kızlar taşmış lan! Of ,yarına ödev vardı yapmadım mına koyyim. Ehehe, kızlar taşmış oglum…
- Yukarıdaki oğlanımızın suratında sürekli aptal bi gülümseme olduğunu hesaba katınız.
- O gün minik Ayşe annesiyle alfabeye çalışmıştı. Şimdi odasında Cin Ali serisinden bir kitap okuyordu, bir yandan portakal suyunu yudumlarken bir yandan da dışarıda cıvıldayan kuşları duymak onda müthiş bir yaşama arzusu yaratıyordu. Kapı çalındığında, en önce o kapıya koştu. Babası onu kucakladı, yanağına bir öpücük kondurdu ve diyafona bastı: Kim o? Küçük kız, ‘ Baba kim o?’ diyordu, ne meraklı kızdı şu minnoş şey. Diyafondan bir anda ‘ Benim, benim!’ sözcükleri acı acı yankılandı. Olamazdı, bu Yılmaz Morgül’dü. Küçük kızın hayatı o günden sonra hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Türk sanat müziğinin en iyi erkek sesi olduğunu iddia eden bu adam, onun aklını kaybetmesine yol açmıştı: Hem de diyafondan duyulan bir söz öbeğiyle: ‘ Benim, benim!’ ( Dil ve Anlatım Sınavı öncesi öykü denemeleri.)
- Yazıyı okuyanların da anlayabileceği gibi Emre Aydın'a övgüler falan düzmedim, ne düzecem ayrıca lan?
- 'Amuğa koduk Bülent Başkan!' lafıyla selamlaşalım diye hümanist bi öneride bulundum ya ben, kesin bi kaç salak da çıkıp sevdiği kıza böyle hitap etmeye çalışacaktır. Yapmayın öyle şey, gelir kafanızı kırarım valla.
- Bitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder